Kanal A Kapandı!
-Aaaaa nasıl kapandı?
-Baya bildiğin kapandı işte...
Bu arada
önemle belirtmek isterim ki; kanal yönetimi ile dünya görüşlerimiz pek
uymamasına rağmen bu konuda bırakın baskı hissetmeyi herhangi bir
sohbetimiz dahi olmadı. Zaten Kanal yönetimi hiçbir zaman ne personel
alımında ne de dış yapım anlaşmalarında bu tarz siyasi yaklaşımlar
sergiledi.
Maalesef kapanma olayının
ardından yalan yanlış bir sürü haber yapıldı. Ben işin yönetim kısmına
ya da siyasi kısmına değinmeyecek, bunun yerine kendi gözlemlerimi
aktaracağım.
Ben Kanal A'daki çalışma
hayatım boyunca ve sonrasında bir çok dev kanalda dahi göremeyeceğiniz
kadar geniş vizyona sahip olan yöneticilerle (özellikle program
koordinatörlüğü) çalıştığım için gayet mutluyum.
Kanal A'yı ne kadar bilirsiniz ne kadar takip ederdiniz bilemem ama, Türkiye'de ilk kez:
Evcil hayvanlarla ilgili bir aktüel programa,
Yeşilçam ile ilgili bir Türk sineması programına,
Ekstrem sporlarla ilgili bir aktüel programa,
Anne ve bebekleri bilgilendiren bir aktüel programa,
Nerede ne yenir nerede alışveriş yapılır gibi konuları işleyen bir life style programa,
A plus bir aktüel moda programına,
Dekorasyon programına,
10 Yıldan fazla sürede kesintisiz yayınlanan bir otomobil programına ev sahipliği yapmış bir kanaldır.
Evet yanlış okumadınız arkadaşlar. Tüm bu projeler Türk televizyonlarında ilk kez yapılmıştır.
Hatta
ismi lazım değil bir çok büyük kanal, Kanal A'dan proje araklamıştır
bir çok kez. Çünkü yukarıdaki örneklerin bir çoğu günümüzde de halen
çeşitli kanallarda yapılmakta malumunuz.
Bu
işlerde yer almak tabii ki mutluluk verici ancak günümüze geldikçe
gördüğüm bir takım olaylardan sonra bu günleri çok arayacağımı
hissediyorum.
Mesela yukarıdaki örneklerin çoğu
aktüel programlar olduğundan yapımcılarımız devamlı olarak firmalarla
bağlantıdaydı. Ne kanal yönetimi ne de üst yönetim, çekime gidilen
firmalardan her hangi bir reklam bedeli istenmesi konusunda baskı
yapmazdı. Bu televizyonculukta çok ama çok önemli bir unsurdur. Çünkü
gidilen firmadan para istenirse iş değişir, programın formatı
zedelenirdi.
Yani bugün bir çok kanalda iğrenerek izlediğimiz ''şu kadar para ver seni ekrana çıkarayım'' sistemi ile çalışılmazdı.
Diğer
bir husus da bu programların kamu yararına yapıldığı söylenir raiting
kaygısı güdülmezdi. Bu da bizi hep motive eden bir husustu.
Tabi
son dönemlerde yaşanan maddi sıkıntılar sebiyle stüdyo programlarına
ağırlık verilmesi ve dış yapımlarda seçiçi davranılamaması izleyici
kaybına yol açtı mutlaka. (Bu benim şahsi fikrimdir.)
Yine de ben yukarıda bahsettiğim dönemlerdeki iyi işleri hafızama kazıyarak bu defteri kapatıyorum.
Gerek görevli olduğum yıllarda gerekse dış yapım sürecinde birlikte çalıştığım çoğu arkadaşımın yüzüne de söylediğim gibi:
Sizlerle çalışmak bir şerefti.


Yorumlar
Yorum Gönder